Ben bir kız çocuğum galiba
hala..
Heyecanlar, oyunlarla
yaşayan…
Ne kadar büyüdüğümü sansam da,
çocuk gibi bakıyorum hayata. Öyle seviyorum yanımdakileri, öyle sarılıyorum
onlara. O yüzden bir anda küsüp barışabiliyor, hemen farklı davranabiliyorum.
Deliler gibi heyecanlanıp, merakla birşeyin peşinden koştuğumda oluyor, canım
yanınca karşımdakinin canını yakmak isteğimde..
Bilmiyorum yetişkin eğlencelerini
ve stratejilerini. Hatta galiba stratejinin tarifini.
Hayatı bir yetişkin gibi
yaşamak…Zor galiba…Neden hep önemli başkalarının düşünceleri? Neden
farketmiyorlar hayatın basitliğini? Kendilerini tanımıyorlar mı, ne
yaşadıklarını bilmiyorlar mı gerçekten…Anlamıyorum…
İnsan bilmez mi neden çilekli
dondurmayı ne kadar sevdiğini? Çileği seversin, dondurmayı seversin, çilekli
dondurmayı bir o kadar fazla seversin. O anda tadına doya doya yersin, başka da
bir şey yoktur ve devam edersin.
Ahhhh oysa yetişkinler ne yaparlar?
Dondurmayı sevse de, hangi dondurmayı sevdiklerini bulana kadar bir sürü
denerler, sonra bulduklarında da başkalarından onay almak isterler. Kendilerine
ait bir karar veremezler… Oysa sadece yiyeceğin bir adet çilekli dondurma.
Sevdiğini söyle, al dondurmacıdan ve yeee…Dondurmanın külahı veya görüntüsü
değil benim için önemli olan, içindeki lezzeti ve hissettirdikleri…Dedim ya
sadece dondurma işte…
Ben bir kadınım galiba
hala…
Duyguları ve özeli ile
yaşayan…
Ne kadar bu büyük şehirin yeni
trend maceralarına girip, çıksam da, bir kadın gibi bakıyorum hayata. Bir erkeği
olan, erkeğini sevip onurlandıran, ondan aldığını ona çoğaltarak sunan.
Sevgisini sorgulamadan olduğu gibi
ondan geleni alan bir kadın işte.
Ne oluyor bize? Bu kadar mı
korkuyoruz, kadın ve erkek olmaktan? Birbirimizi yüceltmek için geldiğimiz
yerde, birbiriyle dövüşmek niye?
Birbirinin sınırlarını zorlayan
oyunlar, kıskançlıklar, yalanlar…Ego savaşları,
kavgalar…
Sevmek böyle bir şey mi gerçekten?
Öyleyse ben başka bir şeyin içindeyim. Ya da öyle değilse, sevginin peşindeyim.
Beni seven ve olduğum gibi kabul edenle giderim. Cesareti, kendi düşüncelerinin
bile gerektiğinde karşısında durabileni severim.
Bundan sonra birinin ya sevgilisi
olurum, ya da olmam. Bu kadar basittir aşk…
Birini ya istersin, ya da
istemezsin…
Biri için ya var olursun, ya da
başkasında varlığını ararsın…
Acısı ve tatlısıyla
yaşarsın…
Sonsuzdur hayat bunu arayan
için…
Eski moda bir kadınım ben
hala…
Kadın ile erkeği bir bütün olarak
gören ve tamamlayan…