26 Aralık 2012 Çarşamba

48 saniye/ ŞAHİKA

Altı üstü hayat.
Öğrenmesi gerekli, biliyorum, tüm insanların dürüst ve adil olmadığını... Fakat şunu da öğret ona, her alçağa karşılık bir kahraman, her düşmana karşılık bir dost olduğunu da öğret ona. zaman alacak biliyorum, fakat eğer öğretebilirsen ona, kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona ve hem de kazanmaktan neşe duymayı; kıskançlıktan uzaklara yönelt onu; Eğer yapabilirsen, sessiz kahkahaların gizemini öğret ona; bırak erken öğrensin zorbaların görünüşte galip olduklarını... eger yapabilirsen, ona kitapların mucizelerini öğret. fakat ona sessiz zamanlar da tanı; gökyüzündeki kuşların, güneşin yüzü önündeki arıların ve yemyeşil yamaçtaki çiçeklerin ebedi gizemini düşünebileceği... okulda hata yapmanın hile yapmaktan çok daha onurlu olduğunu öğret ona. ona kendi fikirlerine inanmasını öğret, herkes ona yanlış olduğunu söylediğinde dahi... nazik insanlara karşı nazik, sert olanlara karşı da sert olmasını öğret ona... herkes birbirine takılmış bir yönde giderken kitleleri izlemeyecek gücü vermeye çalış oğluma... tüm insanları dinlemesini öğret ona, fakat tüm dinlediklerini gerçeğin eleğinden geçirmesini ve sadece iyi olanları almasını da öğret. eğer yapabilirsen, üzüldüğünde bile nasıl gülümseyeceğini öğret ona. gözyaşlarında hiçbir utanç olmadığını öğret. herkesin sadece kendi iyiliği için çalıştığına inananlara dudak bükmesini öğret ona ve aşırı ilgiye dikkat etmesini... ona kuvvetini ve beynini en yüksek fiyati verene satmasını, fakat hiçbir zaman kalbi ve ruhuna fiyat etiketi koymamasını öğret. uluyan bir insan kalabalığına kulaklarını tıkamasını öğret ona ve eğer kendisinin haklı olduğuna inanıyorsa dimdik dikilip savaşmasını öğret. ona nazik davran, fakat onu kucaklama, çünkü ancak ateş çeliği saflaştırır. bırak sabırsız olacak kadar cesarete sahip olsun, bırak cesur olacak kadar sabrı olsun. ona her zaman kendisine karşı derin bir inanç taşımasını öğret, böylece insanlığa karşı da derin bir inanç taşıyacaktır. bu büyük bir taleptir, ne kadarını yapabilirsen bir bak bakalım. o, ne kadar iyi, küçük bir insan oğlum... "
Abraham Lincoln

23 Aralık 2012 Pazar

48 SANİYE / ŞAHİKA


Bazı insanlar vardır, BÜYÜ gibidirler, değdikleri hayatı cennete çevirirler..
Aranızda, bilmem ne kadar mesafeler, kilometreler, cümleler, şarkılar geçmiş olursa olsun.. Onların varlığı size unuttuğunuz ne varsa hatırlatır, sımsıcacıktırlar
Dışarıdan bakınca çoğu onlara “ZOR İNSANSIN” der.
Aslında içlerinde başını okşayıp uyutmak isteyeceğiniz küçük bir çocuk saklıdır.
Asla size ait değillerdir, ama hep sizinledirler, bilirsiniz, hissedersiniz…
Ve bu bazı insanlar, en çok ihtiyaç duyduğunuz AN’da ortaya çıkarlar, minicik bir hamleyle sizi, yaşadıklarınızı ve hayatı, kısaca her şeyi yoluna koyarlar…

19 Aralık 2012 Çarşamba

48 saniye ŞAHİKA

Hadi şimdi bu kitabın sonunda herşeyi bırakalım, sahip olamadıklarımıza değil, sahip olduğumuz her şey için teşekkür edelim. Şükredelim.

Öncelikle olumsuz düşünceyi, olumsuzluğa güç vermeyi bırakın. Kızgınlığı, öfkeyi, nefreti bırakın. İntikam ve hırsı bırakın. Kurban rolü oynamayı, kendinize ve başkalarına acımayı, kederler içinde yaşamayı bırakın.

Tüm korku ve endişelerinizi bırakın. Gücünüz ile başkalarını ezmeyi, başkalarına güç gösterisinde bulunmayı bırakın. Dirençlerinizi ve tutunduğunuz her şeyi bırakın. Bırakacak çok şeyiniz var. Olumsuz olduğuna inandığınız, enerjinizi düşüren, size kendinizi kötü hissettiren herşeyi bırakın.
Bırakmak, özgürlüğünüzü geri getirecektir size.

Ve başlayın şükretmeye benim gibi;

Şu anda
Kendi varlığım için şükrediyorum.
Sizinle böyle bir kitabı paylaştığım için şükrediyorum.
Sevdiklerim ve sevebilme potansiyelim için şükrediyorum.
Ailem için şükrediyorum.
Bir oğlum olduğu için şükrediyorum.
Arkadaşlarım ve dostlarım için şükrediyorum.
İşimde tanıştığım o değerli insanlar için şükrediyorum.
Gülümsemem için şükrediyorum.
Nefes aldığım için şükrediyorum.
Gülen gözlerim için şükrediyorum.
Sağlıkla yaşadığım için şükrediyorum.
Eğlenmeyi ve kahkahayı öğrendiğim için şükrediyorum.
Evimdeki bolluk ve bereket için şükrediyorum.
Dünyanın güzelliklerini yaşayabildiğim için şükrediyorum.
Ormanlar ve denizler için şükrediyorum.
Bir çiçek gördüğümde, içimdeki sevinç için şükrediyorum.
Hayatımı bu seviyelere çıkartabildiğim için şükrediyorum.
Kendi gücümün farkında olduğum için şükrediyorum.
Değişebildiğim için şükrediyorum.
Evrenle bir ve bütün olduğum her an için şükrediyorum.
Yeni başlangıçlar için şükrediyorum.
Aşk için şükrediyorum…

Yaşamış olduğum tüm deneyimler için teşekkürler, bu deneyimler beni büyüttü, geliştirdi. Derslerimi aldım. Ve her şey bitti, şükrederek geride bırakıyorum.

48 SANİYE / ŞAHİKA

9 Aralık 2012 Pazar

48 saniye / ŞAHİKA


“Yaşanacak bir yaşam vardır. Binilecek bisikletler var, yürünecek yaya kaldırımları ve tadına varılacak güneş batışları vardır…”

| Cesare Pavese |

7 Aralık 2012 Cuma

BİR KADIN YEDİ ERKEK...ŞAHİKA...Yeni kitaptan...

Aşk bir sızma halidir...

Aşk bir kendinden vazgeçme hali, kendi benliğini ezmeden ''biz'' olabilme halidir...

İnsan egosu denetlenmesi en güç şeydir. Bunu ancak aşk becerebilir, sadece aşk ile üstünden atlayabilirsiniz...

4 Aralık 2012 Salı

Sarılmak yakar bizi deyip aşkı hep uzaktan sevdik...


Yan yana yürümeyelim diye dar yapılmıştı kaldırımlar
Ve yine yan yana yürümeyelim diye dar kafalıydı insanlar
Ve sırf dardı diye kafalar düşünmeyi bırakıp sevmeyi denedik
Sarılmak yakar bizi deyip aşkı hep uzaktan sevdik.

BAZEN

Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan 
Güneş kucağındadır, bilemezsin 

Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür
Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın
Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın
Uçar gider, koşsan da tutamazsın

William Shakespeare

3 Aralık 2012 Pazartesi

48 saniye / ŞAHİKA


Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde, daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doğuşu izler,
Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
Görmediğim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten.
Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
Eğer yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
Ama işte 85'indeyim ve biliyorum…
Ölüyorum…
Jorge Luis Borges...

HER ŞEYE RAĞMEN YAŞAM..

HEPİMİZİN ENGELLİLER GÜNÜ KUTLU OLSUN..

Senin yok mu engellerin,
Benim çoktu...
Ne zaman kaldırmaya başladım,
Çoğaldım, arttım, hayatı yaşadım...
Daha bir sevdim kendimi...
Kaldırın engelleri,
Aklınızla değil,
Kalbinizle yaşayın kendinizi...

http://video.cnnturk.com/2012/yasam/11/18/tek-parmakla-kitap-yazdi